İsis Astreoid:42 (Bölüm 4)
Bu nedenle, hayattaki deneyimlerimizden sevgi ve bilgeliği sentezleyebileceğimiz, kalplerimizi açabileceğimiz ve hayatın ilişkili alanlarında sevgi ve bilgeliği ifade edebileceğimiz bir yer görmek için doğum haritamızdaki İsis astreoidinin (42) yerleşimine bakabilirsiniz. İsis astreoidinin evi, burcu ve aldığı açılar hangi konularda idealist olabileceğimizi, nasıl bir kişisel amaç ve tutkuya adanmış olabileceğimizi, nerelerde başkalarıyla bağlantı kurarak potansiyel olarak kendi merkez duygumuzu kaybedebileceğimizi, nereye odaklandığımızı gösterebilir. Başkalarıyla bağlantı kurmaktan ziyade kendimiz için bilgelik geliştirmeye ve kişisel bir amaca körü körüne adanmış olabileceğimizle de ilgilidir. Son olarak, kendi ruhumuzun ve başkalarının ruhlarının parçalanmış parçlarını iyileştirmemize yardımcı olacak odak noktası olarak İsis’in yeşleşimine bakabiliriz. Bu yeteneğin özü saf sevgidir. İsis Şiron ile benzeşse de, İsis sevgi yoluyla işlerken Şiron daha çok ölüm ve diriliş süreciyle iyileşmeyi gerçekleştiriyor. İsis ile iyileşmek mevcut duygusal veya zihinsel kalıpların ölümünü içeren derin bir süreci içerebilir. Eğer İsis’in sevgisini, bağlılığını somutlaştırabilirsek ve yolumuza çıkan deneyime ne kadar acı verirse versin, tüm kalbimizi açabilirsek, yüzleşebilirsek, duygusal varlığımızı daha eksiksiz bir bütün halinde yeniden bir araya getirerek, bu süreçte büyük bilgeliği ve sevgi bilincimizin genişlemesini sentezleyerek nihayetinde kendimiz için daha büyük bir şifa geliştirebiliriz.
Kaynaklar: http://en.wikipedia.org/witi/Isis
http://greycrawford.net
Blavatsky, Helena (1972) Peçesiz İsis
Cavalli,T (2010) Osiris’i Somutlaştırmak : Simyasal Dönüşümün Sırları
Kenyon, T ve Sion, J. (2002) Magdelen El yazması: Horus’un Simyaları ve İsis’in Cinsel Büyüsü
Alan Oken. (1990) Ruh Merkezli Astroloji: Genişleyen Benliğimizin Anahtarı
Marie Loise Franz (1992). Apuleius’un Altın: İnsandaki Dişiliğin Kurtuluşu
Shambhala
İsis Astreoid:42 (Bölüm 3)
Bilgelik öğretileri bana, düşüncelerimiz, nedenleri ve etkileri hakkında daha bilinçli olmanın önemini hatırlatıyor. Düşüncelerimiz, düşüncelerimizin nereden kök saldığını, geçmiş deneyimlerimize nasıl damgasını vurduğumuzu ve geçmiş koşullanmamıza ve damgalamamıza bağlı ego kişiliği aracılığıyla olayları algılayarak kendi acımıza nasıl neden olduğumuzu. Yine Alan Oken’in egomuzun nesnelleştirilmesinin manevi önemini öğrettiğini, bilincimizi nesnelleştirmenin yanılsamalarımızın farkına varmamıza, korkularımızın üstesinden gelmemize ve bu süreçte madde üzerinde zihnin gücünü kazanmamıza nasıl yardımcı olabileceğini öğrettiğini duydum. İkinci tekamül ısını ile İsis arasında güçlü bir bağlantı vardır. Çünkü İsis kadim zamanlardan beri Sirius ile bağlantılıdır. Alan Oken, “ Sevginin, bilgeliği tekamül ışını için iki ana yıldız aracı”nı Güneş bu yüce olanın kalbini temsil eder ve Sirius yıldızı (s.97) olarak tanımlar. Neticede Alan Oken, Yedi tekamül ışınının tamamının “ Güneş sistemimizde ikinci tekamül ışını aracılığıyla işlediğini, sevgi, bilgelik enerjisinin kalitesini bizim için en hayati hale getirdiğini açıklar…”
Alan Oken, Ruh Merkezli Astroloji, (s.97) İsis’in efsanevi figürünü görselleştirmek, ikinci tekamül ışının öneminin bir kısmını sevgi, bilgeliğin tüm yaşamı nasıl birbirine bağladığını kavramanın yararlı bir yoludur. Oken, Başak burcunun “kontrol edici etkisi” ve “ ikinci tekamül ışınının birincil burcu” olduğunu kısmen Başak, Balık ve İkizler’in diğer burçları gibi dualistik olmadığı için, bunun yerine anne olarak “çoğulcu” olduğunu belirtir. O “her biçimin birleştiricisidir.” (s.108) Zorlu olaylarla karşılaştığımızda, Plüton, Ezoterik Astrolojide Balıkları yönettiğinden, acı verecek bir yıkım enerjisi taşıdığından, Başak burcunun Balık kutupluluğunu deneyimlerimizle bütünleştirmemize yardımcı olur. Balık ve onun ezoterik yöneticisi Plüton, kişiliğimizin ruhumuzdan ayrı olduğu yönündeki dualite algımızın ölümü yoluyla ego kişiliklerimizin neden olduğu acıları aşmamıza yardımcı olabilir. Alan Oken, şekle olan bağlılığımızı kaybettiğimizde, ruhumuzun amacı için formu nasıl kullanabileceğimizi öğretir. Efsanelerinde İsis’in diriltici gücünü düşündüğümüzde, tekamülün ikinci ışınının kontrolüne sahip olduğunu görselleştirmek için güçlü bir Tanrıçadır:
Sevgi, yaşamın temel ruhunu barındıran formları doğuran o ana kuvvet olan matrisktir. Sevgi, bağlılıkları aracılığıyla daha büyük ve daha yüksek düzeyde evrimleşmiş bütünlere, evrim sürecini sonuçlandıran şifa dinamiğidir. Sevgi ve tekamülün ikinci ışınının enerjisi yaradılışın tüm tezahürlerini birleştirir ve bir arada tutar. ( Oken,s.107)
Tekamülün ikinci ışını ile ilgili astrolojik işaretlerin hepsinin değişken olması gerçeği, her şey arasındaki bağlantıları bulma yeteneklerini yansıtır ancak aynı zaman çoğumuz kişilik bilinci yoluyla daha fazla algıladığımız için güçlü bir yerleşime sahip olan insanlar için meydan okumayı kolaylaştırır. Bu yerleşim evrensel birlik ve her şeyi kucaklama dürtüsü verir, zaman zaman kendi merkezlerini, kararlılıklarını ve odaklarını kaybedebilir, çevresindeki insanlardan etkilenerek, sevgi enerjisiyle kendileriyle bağlantı kurabilirler. İnsanlar bilgelik tarafını sevgi tarafından daha fazla vurgulamay başlarsa, Alan Oken uzaklaşabilecekleri bir zorluk olduğunu ve “başkalarına kayıtsız görünebileceklerini ve şefkatten yoksun görünebileceklerini anlatır. Bu tekamül ışını yaşam kalitesinin tam kalbidir. “ (s.109).
Haritamızdaki arketip olarak İsis, çevremizden kişiliğimize yönelik günlük zorluklara odaklandığımızda merkezdeki sevgi dolu tanrıçamızla teması kaybettiğimizde benzer zorlukların kurbanı olabiliriz. İsis doğası gereği oldukça manyetik bir alana sahiptir ve aynı zamanda pek çok kişi tarafından kundalini ve cinsel büyüsüne bağlanmıştır. Osiris mitinde İsis’in sadece Osiris’i yeniden canlandırmakla kalmayıp ondan bir çocuk sahibi olduğun görüyoruz. Tom Kenyon ve Judy Sion tarafından The Magdalen Manuscritpt’te, İsis ile cinsel büyü arasındaki bağlantı için Mary Magdele’n (Magdeleli Meryem) sesi ile sevgilisi İsa’yla kutsal cinsellik yaşayan yüksek İsis inisiyeleri olarak tasvir edilir. Böylece cinsellik önceki formumuzu değiştirecek bir şekilde kişinin sevgilisiyle bilincini birleştirmenin ve genişletmenin bir yolu haline gelir:
İsis’in cinsel büyüsü, dişil varlığın açılan cinsel enerjilere teslim olarak daha derin bilinç seviyelerini açmak için manyetik enerjileri kullanma konusundaki doğuştan gelen yeteneği ile ilgilidir. İsis’in cinsel büyüsü ile uğraşan iki inisiye, bu manyetik alanın gücüyle kendilerini güçlendirebilir ve bilinçlerini hızla genişletebilir. Magdelen El yazması (s.37)
Mary Magdalene, bir çok yazar tarafından bir tür yüksek İsis inisiyatifi olarak bağlanmıştır ve bunun geçerliliğine inansanız da inanmasanız da, geçerli olan müritlik ile İsis arasındaki bağlantıdır. Bunun nedeni İsis’in bir öğrencilik pratiğini tam olarak bütünleştirmesi tekamülün altıncı ışını adanmışlık ve idealizm ile olan ilişkisine bağlanmasıdır.
Efasanede ki İsis, Osiris’i bulmaya ve onu yeniden bütünleştirmeye saplantılı bir şekilde odaklandığı gibi, Osiris’i iyileştirme idealine olan yoğun bağlılığıyla Ezoterik Astrolojide tekamülün altıncı ışınını ile bağlantı kurar. Ruhun tekamülünde altıncı ışının “bencil ve kişisel motivasyonu herkesin iyiliği için özverili, kişisel olmayan bağlılığa dönüştürme dürtüsünü” getirirken, kişilik seviyesinde ise fanatik, dogmatik ve kişiye özel olma negatif potansiyelini yansıtırken daha aydınlanmış bir inanç sistemine sahip olma perspektifine geçmelidir. Alan Oken (s.133) Daha yüksek bir tekamüle ulaşmak için spritüel iradeyi kullanabilen bir figür ortaya koyar.
İsis yüksek benliğin tekamülün altıncı ışınının odağını dışlamaktan ziyade dahil etme üzerine bedenlendiğine inanıyorum. Zaman içinde efsane yoluyla dönüşümün mitsel hikayesine ve tarihine bakarsak, İsis figürünün, ilk olarak yerelde sonrasında diğer bölgelerini ve dinlerini kapsayacak şekilde dönüşmeye devam ettiğini söyleyebiliriz. Mısır için ve Mısır sınırlarının ötesinde daha geniş bir çevreye yayıldı. Bir noktada, firavunun karısı olarak tasvir edildi sonrasında ise tanrıça Hathor ile özdeşleştir. Bu yüzden daha sonraki tasvirlerinde boynuzlar ve Hathor’un güneş diski kafasına yerleştirilmiştir. Daha önce ise bir taht hiyeroglif işareti vardı. Osiris figürü gittikçe daha önemli hale geldikçe, efsanevi hikayesini de bünyesine katacak şekilde değişti ve hikayeleri çağlar boyunca önemli, gizemli bir ritüel haline geldi. İsis’i Büyük İskender’in bölgeyi almasından sonra yarattığı karışıklık ve travma sonucunda Yunanistan, Mısır, Babil ve Hindistan’a kadar eski öğretileri sentezlemeye ve birleştirmeye neden olmuştur. İsis, Afrodit, Ceres, Demeter ve diğer birçok önemli tanrıça ile bağlantı kurmuştur. İsis hala çok görünür durumda ve dünyanın dört bir yanındaki farklı geçmiş ve kültürlere sahip insanlar için birçok eski bilgelik kavramını sentezliyor.
İsis Astreoid:42 (Bölüm 2)
İsis ezoterik astrolojide Başak ve kısmen Başak’ın yöneticisi olan Ay’ın sembolizmi aracılığıyla bağlantı kurarr. Başak’ın sembolü olarak Ceres’e bağlanan büyük anne arketipidir. Meryem’in İsa’yı nasıl doğurduğuna benzer bir şekilde Horus’u dünyaya getirmiştir.
İsis, zıt kutupluluk nedeniyle Balık ve kısmende Balık’ın Plüton tarafından yönetildiği ve dualitenin ölümüyle ilişkilendirildiği Ezoterik Astroloji aracılığıyla bütünleştirir. İsis, dualitenin ötesine geçen, dönüşen ve koşulsuz sevgi ve inancı çağrıştırır. Dualiteye bağlı formlarımızın ölümü yoluyla ruhsal tekamülümüzde ona ulaşılır. İsis, Ezoterik Astrolojinin ruh merceğinden algılamak için güçlü bir arketiptir. Bir arketip olarak İsis’in doğası üzerine düşünmek, Ezoterik Astrolojide Başak burcuyla Ezoterik yönetici Ay ile tezahür ışınlarının ikinci ve olması arasındaki bağlantıyı sentezlemenin yararlı bir yoludur. (Tezahür ışınları 2: Başak- Balık – İkizler 6: Başak- Balık-Yay )
“Ruh Merkezli Astroloji: Genişleyen Benliğinizin Anahtarı “ adıl kitabın da Alan Oken, Başak ve İsis arasındaki Antik Bilgelik öğretilerindeki bağı şöyle açıklıyor:
Kadim bilgelik öğretileri bize Başak isiminin, ana ilkeye uygulanan bir Atlantis isminin bozulması olduğunu söyler. Astrolojinin karanlık ayı Lilith, Atlantis’in son Bakire Tanrıçası’nın adıydı. Bu burcun ezoterik doğası hakkında daha fazla bilgi vereceğinden, bakire için incelemeniz gereken üç başka isim daha var: Havva, İsis ve Meryem.
Havva, insanlığın zihinsel doğasının sembolüdür ve bilgi arzusunu temsil eder. “Ağacın meyvesini” yemesini veya Ruh’un fiziksel enkarnasyondan kazandığı bilgiyi sembolize eder. İsis’in iki formu vardır: Peçeli ve peçesiz İsis. Aynı zamanda bu tür metafizik bilgilerin toplanmasını temsil eder, ancak onun alanı duyguların alanıdır. İsis’in perdesi astral düzlemin yanılsamalarıyla ilgiliyken, Tanrıça’nın ortaya çıkması gizli gerçeğin algısını ortaya çıkarır. Meryem isminin kökeni çok eskidir. Sanskritçe kökü maya, İbranice mayam veya Latin kökenden gelsin suyla ilişkilendirilir. Meryem’in fiziksel bedeninden “Göksel Balık” doğmuştur. Balık çağı’nın kutsanmış kurtarıcısı İsa’dır. Başak, zihin, duygu ve bedenin üç yönüyle, doğmamış çocuğu için uygun besinleri harmanlayan ana ilkenin niteliklerini temsil eder; o her zaman ruhun büyümesi için uygun bilgiyi toplar. (s.194)”
Ezoterik Astroloji, akılcı bir bilim algısından çok farklı olan sezgisel bir algıya dayanmasına rağmen, Ay Başak burcuyla ilişkilidir, böylece Ay Tanrıça burcunun yöneticisidir. Gezegenimizde yaşam başladığından beri bilime iyi uyum sağlar ve insanlığın gelişimi, ayın dünya üzerindeki etkisi, gelgitler, diğer dünyasal fenomenler üzerinde etkisi olmasa gerçekleşemezdi. Sonuç olarak Ay’ın Ceres, Meryem ve İsis gibi Başak Tanrıçaları ile olan bağlantısını ve astrolojik anne figürlerinin ruhumuza besin sağlamak için deneyimlerimizi hazmetmemize ve sentezlememize nasıl yardımcı olabileceğini hissedebiliriz. Bu şekilde İsis, Başak arketipi ve ana prensibi içindeki duygu ve arzularımızın sentezlenmesini temsil eder ve bu nedenle Ezoterik Astrolojinin ikinci ve altıncı tezahür ışınları ile güçlü bir bağı vardır: Sevgi, Bilgelik, Adanmışlık, İdealizm kelimeleri ile açıklanabilir.
Ezoterik Astrolojide, yedinci tezahür ışını, ruh bilincini geliştirme, kendini gerçekleştirme, bireyselleştirme, yaşamlarınız için sorumluluk kabul etme, yalnızca kendi kaderimizi değil aynı zamanda kolektifimizi de birlikte yaratma yeteneğimizle ilgilidir. Ancak bu yeteneği geliştirebilmemiz için, egomuza ve kişilik odaklı bilincimize olan bağlılığımızın ötesine geçmemiz gerektiği anlamına gelir. Kişiliğin sınırları içine daha çok bağlandığımızda, kendimize inandığımız ve hayatı derinden algıladığımıza inandığımız zaman, yaşamlarımız için sorumluluk alma yeteneğimizi azaltır ve yaşadıklarımız hakkında kaderci bir duyguya sahip olma olasılığımızı artırırız. Ruh Merkezli Astroloji’deki Alan Oken, ben merkezli olduğumuzda “tezahürün formlarına ve etkilerine” daha bağlı olduğumuzu, Ruh Merkezli bir bireyin ise hayatımızdaki “ neden ve sonuç arasındaki ilişkiye” odaklandığı belirtiyor.
“ Yine de, kişilik merkezli insanların – dünyadaki insanların büyük çoğunluğu- kendilerini olayların somutlaşmasıyla özdeşleştirdikleri, tezahürün biçimlerine ve etkilerine bağladıkları ayrımı yapılmalıdır. Ruh Merkezli, kendilerini neden ve sonuç arasındaki ilişkiyle daha çok özdeşleştirir ve tezahürün doğasında bulunan kalite yönüne veya bilince yanıt verir. Yedi ışın tezahürün temel yapı enerjileridir ve neden, sonuç arasındaki bu ilişkinin anahtar notlarıdır. (s.96)”
İsis Astreoid:42 (Bölüm 1)
İSİS : Aşk ve Bağlılığın Arketipi
İsis asteroidi 23 Mayıs 1856’da Oxford tarafından keşfedildi.
İsis genel olarak birlik, sevgi, sadakat, adanmışlık, sürdürme, sentezleme yeniden birleştirme, diriliş, simya, ruhu geri çağırma, parçalanmanın neticesinde yeniden birleşerek iyileşme, benliğin bütünlüğünü başkalarıyla birleşme yoluyla bulma, kundalini, seks büyüsü, içsel ilahiliğin anası, bütünlük ve ölülerin yas koruyucusu olarak görülür.
İsis asteroidinin doğum haritamızdaki ev ve burç yerleşimi, diğer gök cisimleri ile ilişkisi bize hayattaki deneyimlerimizden sevgi ve bilgeliği sentezleyebileceğimiz, kalplerimizi açabileceğimiz ve sevgiyi yayabileceğimiz bir yaşam alanını gösterir. Bu bakış açısı ile farkındalık oluşursa kişisel bir amaca veya tutkuya bağlanabiliriz. Aynı zamanda diriliş ve iyileşmeye ihtiyaç duyan ruhumuzun parçalanmış kısımlarını ya da dağılmış olduğu yerl eri gösterebilir. Haritamızdaki yerleşim kendimizi sentezleyerek yeniden bir araya getirip daha bütün olabilmemiz için başkalarına yardım edebileceğimiz odak noktasını gösterir. Böylece başkalarını iyileştirirken kendi ruh parçalarımızı geri alarak iyileşiriz.
İsis astrolojide Başak ile arketipsel bir yakınlığı vardır ve kutupluluk yoluyla Balık’ı bütünleştirir. İsis travmalar sonunda benliğimizin nihai olarak iyileşmesini, kayıp parçalarımızın geri alınmasını sağlamak için fiziksel parçalarımız eterik ruh parçalarımızın arasında sevgi ağı örer. Astrolojide İsis, sevgi ve bağlılığın göstergesidir. O yüzeyde ne kadar farklı görülse de dünyamızdaki her şey ile bağlantılıdır. İsis sevgidir, hepimizin birbirimize bağlı olduğumuzu kanıtlayan bilincimizin niteliği, tıpkı yukarımızdaki yıldızlar gibi dünyamızdaki mineraller ile hücreler ve nöronlar ile ilişkilidir. Artık bir bedene sahip olmayan astral alemde yada ötesinde olan sevdiklerimiz ile sevgiyi hissedebilirsiniz. İsis aşkımızın ve bağlılığımızın dirilişini somutlaştıran arketip bir figürdür.
İsis, sadakat ve inancın somutlaşmış halidir. İsis sihirdir. Antik efsanede İsis, gizli adını öğrenerek Ra üzerinde güç kazandı. Burada aklıma Lilith’in Adem’e karşı üstünlük istemesi sebebi ile Tanrı’nın kimsenin bilmediği adını söyleyerek kaçması ile olan benzerliği gelmiyor desek yalan söylerim. Lilith bu ismi söylediği içinde kendisi geri dönmeye ikna edilemedi ve yeni yaratım Havva ile gerçekleştirildi. Yine esas konumuz olan İsis’e dönecek olursak büyülü ritüellerde gizli isimler kullanılmasını yansıtıyor. Alan Oken ve diğerleri İsis ile ilgili iki anlatımda bulunurlar:
Örtülü haldeyken duygu ve arzu yanılsamasına daha bağlıyken, astral alemde açıkta gizlenmiş gerçeğin bilgisine de sahiptir. Örtülü formunda ise olaylara verdiğimiz duygusal tepkilerden aşırı etkilenme potansiyelini yansıttığı ve yaşamımızın geçmişte yaşadığımız duygusal travmalar ve yaralar tarafından yönlendirilmesine neden olma potansiyelini yansıttığı anlamına gelebilir. Sonuç olarak olayları ve insanları gerçekten doğru algılamıyoruz ve bize gizli kalıyorlar. Kişiliğimiz üzerindeki dış etkiler tarafından nasıl koşullandırıldığımızın ve damgalanmış olduğumuzun farkındalığı yoluyla ve kalbimizi ruhumuzla bağlantı kurmaya açarak İsis’in temsil ettiği olumlu niteliklere erişebiliriz.
İsis, Geb’in ve Nut’un kızıdır bu yüzden gecenin ve karanlığın kızıdır. İsis’i Madame Balavatsky “doğanın sembolü” Thom Cavavlli ise Osiris’in katili Seth’e olan merhameti sebebi ile “Tabiat Ana” rolü yansıması olarak değerlendirdi. İsis, diğer tanrıçalar ya da anne arketiplerinin aksine zorlayıcıdır. Çünkü o tamamen idealize edilmiş mükemmel, aşkın iyilik değildir bunun aksine her biri eşit parçadır.
Artık haritanızda 42 numaraya sahip bir astroid bulunduğunu ve şu anda Boğa burcunda seyrettiğini söylemek isterim.
Fomalhaut Kraliyet Yıldızı
Fomalhaut güney balığı takım yıldızının en parlak yıldızlarından biridir. Ayrıca gökyüzündeki en parlak yıldızlardan bir tanesidir. Fomalhaut kuzey yarım küreden sonbaharda ve kış başlarında güneyde gözlemlenebilir. Kuzey enlemi yakınlarından Sirius’un doğmasıyla batar ve Antares gökyüzünden kaybolana kadar görünmez.
Fomalhaut Balık burcunun 03:51 derecesinden bulunur. Doğum haritalarınızda bu derecelerde bir gezegen yerleşiminiz var ise ev konumu ile birlikte yorumlanır.
Fomalhaut aynı zamanda mahşerin 4 atlısı olarak adlandırılan 4 Kraliyet yıldızından bir tanesidir. Fomalhaut Cebrail ile (Gebrail) ilişkilendirilir ve Güneyin Gözcüsüdür. Bununla birlikte Kış Gündönümünün bekçisidir. Aynı zamanda habercidir. İnsanlara vahiy getiren, insan ile ruhsal alan ile bağ kuran enerji alanıdır. Yaratıcı aklın insanla iletişim kurduğu yerdir.
Fomalhaut kişiye mistik güçler, esin, ilham, ruhsal destek, rüyalar, ak büyü, şifacılık, tedavi, medyumluk, sanat yetenekleri verir. Fakat bu yıldız etik, ahlak, erdem konularında dikkatli olunmadığında saf ve arınmış bir kalp ile hareket edilmediğinde felakete ve cezalandırılmaya sebep olur.
Fomalhaut, Ay ile kavuşum yaptığında arınmış bir kalp ile zihinden geçen dilek, istek, yapacağınız seçimle hızlı bir şekilde gerçekleşebilir.
Balık Burcu Zodyak Taşları
Astrolojide en çok merak edilen konulardan bir tanesi de kristallerin ya da diğer bir deyimle şifalı taşların nasıl kullanıldığıdır. Kristaller kozmik enerji katkısı ile oluştukları için gezegen etkilerini de olumlu ya da olumsuz şekilde etkileyebilirler. Her ne kadar doğru seçimleri yapabilmek için doğum haritasına vakıf olmak gerekse de Güneş burcunuza göre kullanabileceğiniz bazı seçeneklerde mevcuttur. Burcunuza uygun kristaller ihtiyaç duyduğunuz enerjiyi hayatınıza çekebilir.
Balık Burcu : Lapis Lazuli, Pembe Florit, İnci, Gökkuşağı Obsidyen, Kantaşı, Dalmaçyalı Jasper, Gökkuşağı Florit, Labradorit, Serpenit, Amazonit, Turkuaz
Kova Burcu Zodyak Taşları
Astrolojide en çok merak edilen konulardan bir tanesi de kristallerin ya da diğer bir deyimle şifalı taşların nasıl kullanıldığıdır. Kristaller kozmik enerji katkısı ile oluştukları için gezegen etkilerini de olumlu ya da olumsuz şekilde etkileyebilirler. Her ne kadar doğru seçimleri yapabilmek için doğum haritasına vakıf olmak gerekse de Güneş burcunuza göre kullanabileceğiniz bazı seçeneklerde mevcuttur. Burcunuza uygun kristaller ihtiyaç duyduğunuz enerjiyi hayatınıza çekebilir.
Oğlak Burcu Zodyak Taşları
Astrolojide en çok merak edilen konulardan bir tanesi de kristallerin ya da diğer bir deyimle şifalı taşların nasıl kullanıldığıdır. Kristaller kozmik enerji katkısı ile oluştukları için gezegen etkilerini de olumlu ya da olumsuz şekilde etkileyebilirler. Her ne kadar doğru seçimleri yapabilmek için doğum haritasına vakıf olmak gerekse de Güneş burcunuza göre kullanabileceğiniz bazı seçeneklerde mevcuttur. Burcunuza uygun kristaller ihtiyaç duyduğunuz enerjiyi hayatınıza çekebilir.
Yay Burcu Zodyak Taşları
Astrolojide en çok merak edilen konulardan bir tanesi de kristallerin ya da diğer bir deyimle şifalı taşların nasıl kullanıldığıdır. Kristaller kozmik enerji katkısı ile oluştukları için gezegen etkilerini de olumlu ya da olumsuz şekilde etkileyebilirler. Her ne kadar doğru seçimleri yapabilmek için doğum haritasına vakıf olmak gerekse de Güneş burcunuza göre kullanabileceğiniz bazı seçeneklerde mevcuttur. Burcunuza uygun kristaller ihtiyaç duyduğunuz enerjiyi hayatınıza çekebilir.
Akrep Burcu Zodyak Taşları
Astrolojide en çok merak edilen konulardan bir tanesi de kristallerin ya da diğer bir deyimle şifalı taşların nasıl kullanıldığıdır. Kristaller kozmik enerji katkısı ile oluştukları için gezegen etkilerini de olumlu ya da olumsuz şekilde etkileyebilirler. Her ne kadar doğru seçimleri yapabilmek için doğum haritasına vakıf olmak gerekse de Güneş burcunuza göre kullanabileceğiniz bazı seçeneklerde mevcuttur. Burcunuza uygun kristaller ihtiyaç duyduğunuz enerjiyi hayatınıza çekebilir.
Terazi Burcu Zodyak Taşları
Astrolojide en çok merak edilen konulardan bir tanesi de kristallerin ya da diğer bir deyimle şifalı taşların nasıl kullanıldığıdır. Kristaller kozmik enerji katkısı ile oluştukları için gezegen etkilerini de olumlu ya da olumsuz şekilde etkileyebilirler. Her ne kadar doğru seçimleri yapabilmek için doğum haritasına vakıf olmak gerekse de Güneş burcunuza göre kullanabileceğiniz bazı seçeneklerde mevcuttur. Burcunuza uygun kristaller ihtiyaç duyduğunuz enerjiyi hayatınıza çekebilir.
Başak Burcu Zodyak Taşları
Astrolojide en çok merak edilen konulardan bir tanesi de kristallerin ya da diğer bir deyimle şifalı taşların nasıl kullanıldığıdır. Kristaller kozmik enerji katkısı ile oluştukları için gezegen etkilerini de olumlu ya da olumsuz şekilde etkileyebilirler. Her ne kadar doğru seçimleri yapabilmek için doğum haritasına vakıf olmak gerekse de Güneş burcunuza göre kullanabileceğiniz bazı seçeneklerde mevcuttur. Burcunuza uygun kristaller ihtiyaç duyduğunuz enerjiyi hayatınıza çekebilir.
Aslan Burcu Zodyak Taşları
Astrolojide en çok merak edilen konulardan bir tanesi de kristallerin ya da diğer bir deyimle şifalı taşların nasıl kullanıldığıdır. Kristaller kozmik enerji katkısı ile oluştukları için gezegen etkilerini de olumlu ya da olumsuz şekilde etkileyebilirler. Her ne kadar doğru seçimleri yapabilmek için doğum haritasına vakıf olmak gerekse de Güneş burcunuza göre kullanabileceğiniz bazı seçeneklerde mevcuttur. Burcunuza uygun kristaller ihtiyaç duyduğunuz enerjiyi hayatınıza çekebilir.
Yengeç Burcu Zodyak Taşları
Astrolojide en çok merak edilen konulardan bir tanesi de kristallerin ya da diğer bir deyimle şifalı taşların nasıl kullanıldığıdır. Kristaller kozmik enerji katkısı ile oluştukları için gezegen etkilerini de olumlu ya da olumsuz şekilde etkileyebilirler. Her ne kadar doğru seçimleri yapabilmek için doğum haritasına vakıf olmak gerekse de Güneş burcunuza göre kullanabileceğiniz bazı seçeneklerde mevcuttur. Burcunuza uygun kristaller ihtiyaç duyduğunuz enerjiyi hayatınıza çekebilir.
Yengeç Burcu: İnci, Kristal Kuvars, Gökkuşağı Jasper, Siyah Turmalin, Sarı Topaz, Rutil Kuvars, Gökkuşağı Florit, Labradorit, Yeşim, Dantel Akik, Ay taşı, Selenit
İkizler Burcu Zodyak Taşları
Astrolojide en çok merak edilen konulardan bir tanesi de kristallerin ya da diğer bir deyimle şifalı taşların nasıl kullanıldığıdır. Kristaller kozmik enerji katkısı ile oluştukları için gezegen etkilerini de olumlu ya da olumsuz şekilde etkileyebilirler. Her ne kadar doğru seçimleri yapabilmek için doğum haritasına vakıf olmak gerekse de Güneş burcunuza göre kullanabileceğiniz bazı seçeneklerde mevcuttur. Burcunuza uygun kristaller ihtiyaç duyduğunuz enerjiyi hayatınıza çekebilir.
Boğa Burcu Zodyak Taşları
Astrolojide en çok merak edilen konulardan bir tanesi de kristallerin ya da diğer bir deyimle şifalı taşların nasıl kullanıldığıdır. Kristaller kozmik enerji katkısı ile oluştukları için gezegen etkilerini de olumlu ya da olumsuz şekilde etkileyebilirler. Her ne kadar doğru seçimleri yapabilmek için doğum haritasına vakıf olmak gerekse de Güneş burcunuza göre kullanabileceğiniz bazı seçeneklerde mevcuttur. Burcunuza uygun kristaller ihtiyaç duyduğunuz enerjiyi hayatınıza çekebilir.
Koç Burcu Zodyak Taşları
Astrolojide en çok merak edilen konulardan bir tanesi de kristallerin ya da diğer bir deyimle şifalı taşların nasıl kullanıldığıdır. Kristaller kozmik enerji katkısı ile oluştukları için gezegen etkilerini de olumlu ya da olumsuz şekilde etkileyebilirler. Her ne kadar doğru seçimleri yapabilmek için doğum haritasına vakıf olmak gerekse de Güneş burcunuza göre kullanabileceğiniz bazı seçeneklerde mevcuttur. Burcunuza uygun kristaller ihtiyaç duyduğunuz enerjiyi hayatınıza çekebilir.
Koç Burcu : Gökkuşağı Florit, Aleksandrit, Tsavorit, Garnet, Kehribar, Karnelyan, Dalmaçyalı Jasper, Yakut, Gökkuşağı Obsidyen
2021 Yılı Ay Takvimi
2021 AY TAKVİMİ
YENİAY – DOLUNAY – TUTULMA ZAMANLARI
2021 yılı Yeniay, Dolunay ve yıl içerisinde gerçekleşecek Tutulmalara ait tarihleri paylaşıyorum.
13 Ocak 2021 23°13′ Oğlak Yeniayı Saat 08:00
28 Ocak 2021 09°05′ Aslan Dolunayı Saat 22:16
11 Şubat 2021 23°16′ Kova Yeniayı Saat 22:05
27 Şubat 2021 08°57′ Başak Dolunayı Saat 11:17
13 Mart 2021 23°03′ Balık Yeniayı Saat 13:21
28 Mart 2021 08°18′ Terazi Dolunayı Saat 21:48
12 Nisan 2021 22°24′ Koç Yeniayı Saat 05:30
27 Nisan 2021 07°06′ Akrep Dolunayı Saat 06:31
11 Mayıs 2021 21°17′ Boğa Yeniayı Saat 21:59
26 Mayıs 2021 05°25′ Yay Ay Tutulması Saat 14:13
10 Haziran 2021 19°47′ İkizler Güneş Tutulması Saat 13:52
24 Haziran 2021 03°27′ Oğlak Dolunayı Saat 21:39
10 Temmuz 2021 18°01′ Yengeç Yeniayı Saat 04:16
24 Temmuz 2021 01°26′ Kova Dolunayı Saat 05:36
08 Ağustos 2021 16°14′ Aslan Yeniayı Saat 16:49
22 Ağustos 2021 29°07′ Kova Dolunayı Saat 15:01
07 Eylül 2021 14°38′ Başak Yeniayı Saat 03:51
21 Eylül 2021 28°13′ Balık Dolunayı Saat 02:54
06 Ekim 2021 13°24′ Terazi Yeniayı Saat 14:05
20 Ekim 2021 27°26′ Koç Dolunayı Saat 17:56
05 Kasım 2021 12°40′ Akrep Yeniayı Saat 00:14
19 Kasım 2021 27°14′ Boğa Ay Tutulması Saat 11:57
04 Aralık 2021 12°22′ Yay Güneş Tutulması Saat 10:42
19 Aralık 2021 27°28′ İkizler Dolunayı Saat 07:35
Güneş Burcumuz İle Kehribar
DAHA GÜÇLÜ BİR KİMLİĞE İTHAF EDİLECEK HİKAYEMİZİN BAŞLANGICIDIR GÜNEŞ BURCUMUZ.
BİZE TARİHİN FISILDADIĞI SEMBOLİZMİN HAYAT BULDUĞU KOZMİK ARMAĞANIDIR YERYÜZÜNDE KEHRİBAR....
Güneş bizim kimliğimiz ile ilgilidir. Doğum haritalarında Güneş'in olduğu burç ve ev kişinin hayatında hangi amaçla yola çıktığını ve hayatının odak noktasının ne olduğunu gösterir. Kişi hangi odak noktasından hayata bakıyor? Bize bu bilgileri verir. Bunun yanı sıra Ay bizim bilinçsizce yaptığımız davranışlardı, fark etmeden gün içinde bizden doğal olarak çıkan tepkilerdi. Ama Güneş öyle değil! Güneş tamamen bilinçle alakalıdır, Güneş'in olduğu noktada tavırlarımız, davranışlarımız kasti ve bilinçlidir.
GÜNEŞ BİZE BİLGİLER VERİR
Bunların yanı sıra astrolojide Güneş; babamızla olan ilişkilerimiz hakkında bilgi, seçeceğimiz meslek hakkında bilgi verir, hayat boyu ilişkimizin nasıl şekilleneceği hakkında bilgi verir. Otorite, yönetme, ego, tanınma, şöhret, kendine güven, sağlığın kalitesi, özgüven, onur bilinçli olarak gerçekleştirdiğimiz davranışlar, asalet, kimlik, yönetme şeklimiz, merkezde olmak istenilen durumlar, şov yaptığımız alanlarda ne kadar cömert olduğumuz hep Güneş ile ilgilidir. Ünlü kişiler, krallar, lüks, ihtişam, kibir, despot, canlılık, bencillik, tembellik, gösteri, sahne, altın odak noktası objektif irade, yaratıcılık, kendini gösterme, egoizm, kahramanlık benlik duygusu, iradeyi kullanış biçimi, organize olma, organizasyon, yüzde sivilceler, kalp, pazar günü, 4 sayısı, hamileliğin 4. ayı, politik liderler, ulusal halk kahramanları, şampiyonlar bunlar hep Güneş'in sembolize ettiği konulardır.
Güneş, Aslan Burcu'nu yönetir, Koç Burcu'nda ekstra asalete sahiptir ve yücelme konumundadır. Kova Burcu'nda zararlı, Terazi Burcu'nda ise düşüşte olduğu konumdadır.
İsmini " Parlak Parlayan" anlamına gelen Phaethon (fayton) Güneş Tanrısı Helios ve Klymene'nin oğlu. Ölümlü annesiyle beraber, ölümlü biri olarak dünyada babasından ayrı fakat onun ışığı altında yaşamını sürdürerek delikanlılık çağına gelir Phaeton.
Ve günlerden bir gün babasının yaşadığı her sabah Dünya'ya ısı ve ışık yaymak için gökyüzüne doğru yükseldiği doğudaki sarayına gidip, gerçeği onun ağzından duymak için yola çıktı. Güneş tanrısı Helios, ışıktan artık gözlerini açamaz hale gelen Phaeton'u yanına çağırırken " Yaklaş yanıma delikanlı, seni evime getiren sebep ne?" sorusunu sorar.
Annesi Klymene'nin kendisine babasının güneş olduğunu söylediğini fakat ne arkadaşlarının ne de kendisinin buna inanmadığını söyler Phaethon.
Helios'un oğlu Phathon, Güneş'in arabasını bir tek gün için sürmeyi babasından ister. Helios buna razı olur fakat Phaeton ateşli atları tutamayıp gökyüzü yolculuğunda Dünya'nın çok yakınına sokulduğundan büyük bir felaket oldu. Dağlar tutuştu Libya kuruyup çöl oldu. Habeşliler yanıp karardılar Nil Nehri kaynaklarını gizledi bunun üzerine Zeus bir yıldırımla Phaeton'u vurdu; alevler içinde yanarak Eridanos nehrine düştü. Ablalar Aigle, Phaethusa, Lampetie, Phaeton için çok ağladılar öyleki gözyaşları donup Kehribar kendileri ise birer kavak ağacına dönüştüler.
Bu gün atların çektiği karşılıklı oturma sıralarının olduğu " Fayton" arabasının isminin ilham kaynağı olan Phaethon, ehil olmayan insanların dizginleri ele geçirmesi sonucu oluşabilecek yıkımları ve tahribatları anlatmaktadır. Dolayısı ile bizlerin temeline oluşturan babalarımızdan alacağımız destek ve aynı zamanda kişiliğimizi oluşturacağımız sağlam temelleri idrakimize işaret eden sembolizmi bizlere veren bir efsanenin yüzyıllar sonrasına verdiği bir derstir.
Ve kıssadan hisse hayatımızın dizginleri daima ellerimizde ve ön görümüz daima açık olmalıdır. Güneş'imiz Ay'ımızı (duygularımızı) doğru şekilde yönlendirebilmelidir. Her şeyin fazlası zarardır. Haritalarında güçlü bir Güneş'e sahip olmayanlar için Kehribar bu kozmik enerjiyi kullanmalarına olanak sağlayacaktır.
Bir Garip Aşk Hikayesi. Cupido ve Oniks taşı ile ilişkinizde denge kurma
Klasik mitolojide "arzu" anlamına gelen Cupid latince olarak Cupido olarak, arzunun, erotik aşkın, cazibe ve sevginin tanrısıdır. Genellikle aşk tanrıçası Venüs ve savaş tanrısı Mars'ın oğlu olarak tasvir edilir. Nam-ı diğer Eros'tur. Cupido Aşk tanrıçası Venüs'ün yatakta uyurken tırnaklarını keser ve bir çöle bırakır. Çöl kumlarında beklerken oldukça kararan tırnaklar bu taş haline gelir. Latince Onix kelimesinin türkçe karşılığı tırnak demektir. Cupido'nun Psyhce'nin mitolojik hikayesinin sembollerini birlikte okuyalım.
Güzellik ve aşkın tanrıçası Venüs, bir o kadar da kıskançtır (Yunan mitolojisinde Aphrodit). Yeryüzünde ondan daha güzel bir genç kadın olduğuna dair söylentiler duyar. Bunun üzerine küplere biner ve oğlu Cupido (Yunan mitolojisinde Eros) kıza yollar. Ona der ki;
"Bu kızı aşk oklarınla vur ve onu bu dünyadaki en çirkin yaratığa aşık et!"
Cupido annesine karşı gelemez ve oklarını alıp yeryüzüne iner. Tam kızı vuracakken oku elinden kayar ve sivri ucu parmağına batar. Cupido o an kıza deliler gibi aşık olur. Ancak, annesinin emri de açıktır. Bunun üzerine kızın, yani Pshyce'nin evine bir mesaj gönderir.
Bunun tanrıların bir isteği olduğunu ve Psyhce'nin hiçbir ölümlüyle evlenmemesi gerektiğini bildirir mesajda. Ayrıca, dağın en tepesine gidip evleneceği korkunç canavarla yaşaması kaderine kazındığını da mesaj da ekler.
Psyhce kaderiyle yüzleşmek için dağın tepesine gider ve ulaştığında da her yerin karanlık olduğunu görür.Birden etrafını ılık bir razgar sarar ve aslında bir sarayda olduğunu fark eder. Sıcak bir banyodan sonra uykuya dalar.
Gece, Cupid onu ziyarete gelir. Geceler boyunca karanlıkta Cupid Psyche'yi ziyarete devam eder ve hep gün doğmadan ayrılır.
Günler geçtikçe Psyche kocasını yüzünü merak etmeye başlar. Ya kocası gerçekten iğrenç bir canavarsa?
"Neden beni merak ediyorsun?" der Cupido. "Seni sevdiğimi biliyorsun ve tek istediğim senin de beni sevmen."
Psyche de görmediği kocasını seviyordur aslında ama, günler ilerledikçe onu daha çok merak eder.
Bir gün kocası uyurken, bir mumu alıp Cupido'in yüzüne doğru tutar.
Kocası o kadar güzel ve tatlıdır ki, bu görüntü karşısında elleri titrer ve elinden kayan mum Cupido'nun omzuna düşer. Acı içinde kolu yanmış olarak uyanan Cupido aşkına kalbi kırık bir şekilde son sözlerini söyler.
"Seni sevmiştim ve tek istediğim bana güvenmendi. Ama güven gitiğinde aşk da gider!" bu sözlerle birlikte kızı terk eder ve annesi Venüs'Ün evine döner.
Onu sinir kriziyle bekleyen Venüs, emirlerine karşı gelip bir de kıza aşık olduğu için oğlunu bir mahkum gibi sarayında tutsak alır. Günler ve geceler boyunca Psyche kaybettiği aşkını arar, ancak sonuç bir hiçtir. En sonunda Venüs'ün tapınağına gider ve ona yalvarır. Venüs ise hala daha çok kızgındır.
"Onayımı almak için sana vereceğim görevi yapmalısın!"der
"Bu kutuyu al ve yer altına git. Oranın kraliçesine şunu sor, Persephone, güzelliğinin bir kısmını bu kutuya koyar mısın?, ardından kutuyu al ve bana geri dön."
Psyhce görevi kabul eder ve yeraltına iner.
İlerlerken bir ses duyar;
"Bu parayı sandalcı Charon'a vermek için al ve bu keki de Cerberus'u(3 başlı köpek)geçmek için al. Sakın unutma! Kutuya güzelliği koyunca onu sakın açma!". Böylece görevi başarır Psyhce, ama yolda geri dönerken merakına bir kere daha yenik düşer ve kutuyu açar. Kutuyu açtığı anda da derin bir uyku onu sarar ve yere yığılır.
Bu sırada Cupido'nun kolu iyileştirmiştir. Koluyla birlikte kırık kalbi de iyileşmiştir ve böylece içindeki aşk yeniden tutuşmuştur. Annesinin sarayından aşkını aramak için kaçar. Onu bulduğunda, önce yıkılır, ancak ardından üzerindeki yoğun uykuyu alır ve onu kendine geri döndürür. Kıza dönüp;
"Bu kutuyu al ve anneme götür, tıpkı söz verdiğin gibi. Ben kısa zamanda döneceğim ve her şey yoluna girecek." der ve uçarak gider.
Cupido Jüpiter'e, tanrıların kralına, gider(Yunan mitolojisinde Zeus). Ona, Psyhce'yi bir ölümsüz yapmasını ve evliliklerini kutsaması için yalvarır. Jüpiter bunu kabul eder ve Psyche'yi bir ölümsüz yapar. Ve böylece, Olimpos da yeni hayatlarına başlarlar.
Ruhun aşkı arayışıdır burdaki ana konu. Aşk Cupid, ruh da Psyche'dir. Zaten Psyche de ruh demektir. Günler ve gecelerce aşkını araması hikayedeki somut örnektir. Ve haritalarımızda Neptün Cupido kavuşumları evlilik göstergesidir.
Oniks taşı kadın erkek ilişkilerini dengeler, karşı cinsler arasında sağlıklı iletişim sağlar, evliler arasında hoşnutluk oluşturur. Kişinin hangi çeşit enerjiye ihtiyacı varsa o enerjiyi verir. Olumsuz enerjiyi engelleyici özelliğinden dolayı nazara karşı etkili olması bir kaç özelliğinden birisidir.
Ay Bizim Duygularımız "İnci" Dengemiz
“HERKES AY GİBİDİR VE HERKESİN HİÇ KİMSEYE GÖSTERMEDİĞİ BİR KARANLIK TARAFI VARDIR.”
Mark Twain
İnci’nin kozmolojik işlevi ve sihirsel değeri ile ilgili yolculuğu Vedalar zamanında başlamaktadır.
“Rüzgardan, havadan, şimşekten, ışıktan doğma, altından doğma, deniz kabuğundaki inci bizi koru! Okyanustan doğma, ışıklı her şeyin ilki olan deniz kabuğuyla (iblislere) karşı zafer kazanıyoruz. Deniz kabuğuyla hastalığın ve fakirliğin üstesinden geliyoruz. Deniz kabuğu her derde deva ilacımızdır. İnci bizi korkudan korur. Gökten doğma, denizden doğma Sindha tarafından getirilen deniz kabuğu bizim için ömrü uzatan mücevherdir. Denizden doğma mücevher buluttan doğma güneş bizi her yanımızdan tanrının ve Asuraların oklarından korusun!”
Azteklerde midye, istiridye ay tanrıçayı ve nesillerin doğuşunu temsil eder. Deniz kabuğu, inciler, sümüklü böcekler her yerde aşk ve evliliğin amblemleri arasında yer alır.
Hindistan’da evlilik, büyük bir deniz kabuklusu öttürülerek ilan edilmektedir. İnci istirdye Yunanlılarda evliliğin sembolüdür. Ayın istiridyeleri beslediğine, deniz kestanelerinin içini doldurduğuna inanılırdı.
Kıbrıs’ta bir istiridyenin içinden doğan tanrıça Afrodit’e deniz kabukları adanmaktaydı. Olimpos’ta oturan tanrılardan Zepheros bir gün aşk ve güzellik tanrıçasına gönlünü kaptırmış ve onu Akdeniz’in köpüklü sularında istiridye kabuğunun içinde gezdirerek onu hoşnut etmiştir. Venüs’ün Afrodit’inin gönlünü hoşnut eden bu sembolik anlatımlar gösteriyor ki dişi olan Venüs ile Ay arasında bir hoşnutluk ilişkisi ile birlikte döngüsel benzerlikler söz konusudur.
Eski İran’da kırılmamış doğal inci bekareti, incinin kırılması da aşılanma ve doğum demekti. Bu mitolojilerde ise başlangıçta bir tek gerçeğin dışında hiçbir şey yoktur ve bu gerçek istiridyede yuvalanmıştır.
Deniz kabuğu ile kadın üreme organı arasında bir bağ olduğu düşünülerek benzerlik kurulması ise Japon inanışlarında kabul görmüştür. Deniz kabukluları ve istiridyeler böylece döl yatağının sihirsel güçlerine ortak olmaktadır. Bitmek tükenmek bilmeyen bir kaynaktan, dişilik ilkesinin amblemi gibi olan bir noktadan fışkıran yaratıcı güçler onlarda mevcuttur ve etki etmektedir. Deri üzerinde muska veya süs olarak taşınan istiridyeler, deniz kabukları ve inciler kadını hem kötü güçlerden ve kötü kaderden korumakta hem de onu üretkenliğe yatkın bir enerjiyle donatmaktadır.
Sümerler çivi yazısına geçerken daha önceden kullanılan temel sembolleri temel almışlardır. Sümer dilinde inci; neslin üremesi nesil anlamına gelirken çocuğuda simgelemektedir. Mısır’da ölenler istiridye temsili tabutlara konulur. Deniz kabukları Hind törenlerinde ölenin evinden mezarlığa giden yol boyunca saçılırdı. Benzer adetlere Borneo yerli ayinlerinde, Afrika’nın bazı yörelerinde rastlanabilir. İskoçya’da pencere eşiklerine, kapılara ve bahçe çevrelerine istiridye kabukları yerleştirme adeti İngiltere ve İrlanda’nın bazı bölgelerinde oldukça yaygındır.
Ay, Güneş sisteminde en hızlı hareket eden gökcismidir. Dünya etrafındaki bir turu yaklaşık 28 gündür. Bu yüzden, kadınların adet dönemleriyle bağdaştırılır.
Ay 24 saat içerisinde bazen 15 dereceden fazla, bazense 12 dereceden az ilerler. Hızındaki farklılığın nedeni, Dünyaya olan uzaklığındaki farklılıktır; Ay'ın yörüngesinin merkezi Dünya'nın merkezine yakın olduğunda, daha hızlı hareket eder. Çok hızlı hareket ettiğinden, özellikle Soru Astrolojisinde gezegenlerin ışığını birbirlerine taşır. Bu anlamda iletişimi de sağlamış olur. Şartların nasıl gelişeceğini anlamaya yardımcı olur. Çabuk değişen şartları, kararsızlığı, değişkenliği, yön değiştirmeyi anlatır.
Ay, ışığını Güneş'ten alır. Güneş'in ışınlarını ayarlar ve düzene sokar. Onun ışığını, özellikle Güneş battıktan sonra daha iyi görürüz. Yeniay olduğunda (yani Ay tam Güneş ile kavuşum halindeyken) görülmez. Eski zamanlarda ışık, yaşama eşit görülmüştür. Bu yüzden eskiler tarafından yeniay korku ve endişeye sebep olan bir olguydu. Tutulma zamanlan ise büyük korku ve dehşet ile karşılanırdı. Aslında, günümüzde de çoğu insan Ay ışığının olmadığı karanlık gecelerde dışarıda olmayı tercih etmez.
Ay, soğuk ve nemli doğasından dolayı, likit şeylerle bağdaştırılır. Sahil şeridini ve kumsalları, su birikintilerini, gölcük, havuz gibi yerleri, yansıtma özelliğinden dolayı aynaları temsil eder. En ince, en hafif, en kesif ve en nemli objeleri anlatır. Gece gezegenidir ve dişil bir gezegendir. Ay’ın suların kabarması ve çekilmesi (gel-git) üzerindeki etkisi bilim adamları tarafından insanların bedenin sıvılarının da etkileyerek, duygularınızın Gel-Gitlerine de sebep gösterilmiştir.
Ayın yıldız haritasındaki yeri bizim yaşam karşısında nasıl bir tutum içinde olduğumuzu, bilinçaltı tepkilerimizi, güçlü temel davranışlarımızı gösterir. Ay gizli kalmışlığı, iç karakteri, bizi yakından tanıyanların bildiği kimliğimizi temsil eder. Ay dişidir. Annemizi, hayatımızdaki önem taşıyan kadın kimliklerini temsil eder. Ve duygularımızdır. Güneş geleceğimiz Ay ise geçmişimizdir…
Ay’ın büyülü evrelerinin anlaşılması gereklidir zira ay bir ay içerisinde çeşitli döngülerde karşımıza çıkmaktadır.
Hilal ay kısa bir süre için gökyüzünden bize eşlik eder bir sondan yeni bir başlangıca pençeler açar. Yok oluşun umutsuz karanlığını aralayan aydınlıktır. Saflaşır ve eski kültlere göre Bakire Tanrıça olarak karşımıza çıkar. Bereket , sevgi ve neşenin ve umudun sürecidir. Bu süreç yenilenmeyi temsil eder. Yeni başlangıçları destekleyecek bir zamandır. Mitolojide Artemis hep hilal ile sembolize edilir. Masumiyet, saflık ve bağımsızlık ile ilgilidir. Dişil enerji daha zayıftır ve eril dengelidir. Yeni iş, fırsatlar, yeni başlangıçlar değişimler yaratma, hayvanlarla ilgili çalışmalar, duygulardan arınma, dişil enerjiyi eril ile dengeleme ve yeniliklere niyet etme için güzel bir süreçtir. Neşe ve umudu taşır.
Büyüyen Ay süreci diğer adı ile ilk dördün Hilal ile Dolunay arasındaki sürece büyüyen ay süreci denilir. Bu süreçte hayatınıza yeni şeyleri çekmek ve çağırımlar gibi çalışmalar uygulanabilir. Hayatınızda olan duygular, para, iş durumu, spritüelliği geliştirmek için bu dönem çok uygundur. Büyüyen ay fazı dilek ve olaylarında büyüyüp gelişmesini sağlayacaktır. Cesaret duygunuzu da tetikleyebilir.
Şişkin Ay Devresinde ise önemli değişimlerin yapılabileceği bir sürece işaret eder. Hissiyatlarınızda durgunluk olsa bile bunu irdelemeyin. Gebelik sürece gibi düşünün zira hiçbir doğum sancısız gerçekleşemez. Bu dönem sabır ve bekleme sürecidir. Dolunay sürecinde yapılacak planlar haşır neşir olun. Sabredin.
Dolunay artık kozmik annemizin lunar enerjisinin hat safhaya çıktığı durumdadır. Bu noktada enerji çok yükselir ve her türlü çalışmaya uygundur. Dolunay auraları besler ve içsel enerjileri güçlendirir. Sezgiler, hisler ve duru görü gibi duyu dışı algılamalar güçlenir. Sağlıktan, işe, bilgelikten, ruhsallığa, ilişkilerden, değişim ve yaratımlara ve korunma çalışmaları dahil her türlü konuda çalışma yapılabilir.
Küçülen Ay fazı yani son dördün de ise artık bereketli doğurganlık sürecinden yavaşça karanlık sürece geçer. Bu dönemde hayatımızda istemediğimiz şeylerle ilgili çalışmalar yapılır. Hastalıkların azalması, zarar veren kişilerin azalması, çok yeme gibi hayatımızda olupta bize zarar verecek her şeyden arınmaya çalışabiliriz.
Ve sonunda Karanlık ay dan geçiş
Karanlık Ay veya Yeni Ay bu süreçte ayı göremeyiz. Sonlanmaların temsilidir. Yeni şeyler için değil bitmesini istediğimiz her şey için çalışma yapılabilir.
Ve gerçek bir İnci’nin mucizesidir. Ay’ın yeryüzüne sirayeti…
Hayatın gel-gitlerini kabulllenme ve uyum sağlar.
İncinin dikkatli kullanılması gerekir. Herkesin kullanımına uygun değildir.
Stresi azaltır.
Doğru kullanıldığında hipertansiyon, baş ağrısı ve bitkinliği ortadan kaldırır.
İnciyi suda bekleterek düzenli olarak tüketmek vücuttaki hormon üretimini düzenler.
Kronik baş ağrısı, migren inci bir kolye takılarak azaltılabilir veya tamamen tedavi edilebilir.
Mide, soğuk algınlığı, bronşit, akciğer enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır.
Kemikleri güçlendirir.
İnci , Yeşim taşı ile kullanıldığında ruh halinin düzelmesinde etki sağlar.
Hangi Burç Bağışıklık Sistemini Güçlendirmek İçin Ne Yapmalı?
Son günlerde beslenmenin ve bağışıklık sisteminin güçlenmesi konunun ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılır hâle gelmiştir. Corona Virüsü ile bir kez daha kendimizin önemini anlamaya tabi olacağız.
Astrolojide de her gezegenin karşılık geldiği bazı lezzetler vardır. Satürn zehirli ve narkotik maddelerle birlikte ekşi, acı ve soğuk lezzetleri, Venüs şekerli ılık ve sulu lezzetler, Jüpiter güzel kokulu, tatlı lezzetleri, Mars acı, Merkür karışık tatları, besinleri, Güneş keskin, sıcak aromatik lezzetleri, Ay ise sulu, tuzlu yavan yiyecekleri gösterir.
Doğum haritalarımızdan Ay burcumuza bakarak sevdiğimiz Venüs ile keyifle yiyebileceğiniz yiyecekleri görebilirsiniz.
Koç burçları; süt, yoğurt, yumurta, beyaz ve kırmızı etle birlikte bitkisel proteinlerdir. Acı biber, sarımsak, kereviz,hardal, soğan, turp yine yiyebileceği besinlerdendir.
Boğa burçları; genel olarak yemek yemeyi sever oldukça iştahlı ve kilo almaya meyillidir. Şekerli besinleri dengede tüketmelisiniz. Gül, menekşe şerbetleri, çilek, kivi, elma, armut, kiraz yiyebilirsiniz.
İkizler burçlarının solunum yolları hassastır. Adaçayı, rezene mutlaka tüketmelidir. Mineral eksikliği için yeşil fasulye, domates, ıspanak, havuç, brokoli tercih edebilirsiniz.
Yengeç burçlarının midesini yoracak besinlerden uzak durmakla birlikte taze sebzeleri, meyveler, yağsız proteinler, marul, domates tüketebilirler. Aşırı baharatlardan uzak durmanız faydalı olur.
Aslan burçları; kepekli ürünler, badem, ceviz, ayçiçeği, deniz ürünleri faydalı olacaktır. Ayrıca ıspanak, kuru üzüm gibi demir açısından yüksek besinler iyi olacaktır.
Başak burçları; özellikle sindirimi kolay olan patates, muz, mısır, ekmek, yoğurt tüketmelisiniz. Yağ ve şeker miktarı yüksek besinler yemeniz risklidir.
Terazi burçları; özellik alkali bir vücut için çilek, üzüm, elma, ızgara balık gibi düşük yağ içerikli hayvansal proteinleri alabilirsiniz.
Akrep burçları; karnabahar, turp, soğan, incir, kiraz ve kalsiyum içeren süt, yoğurt, peynir faydalı olabilir.
Yay burçları; kilo eğiliminize dikkat ederek baharat, alkol, çikolata, krema gibi besinlerden uzak durmalısınız. Roka, tere, hardal, yoğurt yiyebilirsiniz.
Oğlak burçları; şeker, çikolata fazla yağlı besinlerden uzak durmalısınız. Yağsız peynirler, lahana, bamya, brokoli yiyebilirsiniz.
Kova burçları; egzersize önem vermelidir. Bitki çayları, çiğ besinler, sebze suları, yulaf ezmesi, karahindiba kökü yiyetebilirsiniz.
Balık burçları; alkol, sigara, kahve gibi bağımlılık yapan besinlerden uzak durmalıdır. Süt, tatlı, fermente gıdalardan uzak durmalısınız. Adaçayı, fesleğen, kekik, maydanoz suyu tüketebilirsiniz.
Bağışıklık Sistemi İçin Şifalı Taşlar
Bağışıklık sistemini güçlendirmek ve virüslere karşı tedbir almak amacıyla Akuamarin, Amazonit, Ametist, Andaluzit, Aytaşı, Florit, Bornit, Çeroit, Kristal Kuvars, Dumanlı Kuvars, Epidot, Lal, Jasper, Obsidyen, Pirit, Rodonit, Selenit, Kalsit, Sitrin, Krizokol, Havlit, Aventurin bileklik kullanabilirsiniz.
Not: Doktorunuza danışmanızı tavsiye ederim. Bu bilgiler tıbbi tavsiye niteliği taşımamaktadır.
Bulgar Kahin Baba Vanga
Baba Vanga'aya olan özel ilgim sebebi ile haritasında benim merak ettiğim soruların cevaplarına ulaşmak için küçük bir çalışma yaptım.
Yüzyılın en muhteşem kahini olan Baba Vanga 3 Ekim 1911 Doğumlu.
Kahin Vanga'nın asıl adı Vangelina Pandeva Dimitrovai...
Güneş burcu terazi olan Baba Vanga’nın hayattaki katkısı insanlara yardım etmektir.
Güneşin 8. Evdeki yerleşimi her ne kadar terazi burcunda bulunsa dahi burada akrepsel özellikle çalışması kaçınılmazdır. Bu konuma sahip güneş kişinin aurasına gizem ve çekicilik katar. Bu konum insanların onlara kimsenin bilmediği veya bilemeyeceği sırlarını açmasında da etkili olur.
Çok küçük yaşlardan itibaren hayatın karanlık ve bilinmeyen kısmına ilgi duyarlar. Bu konum küçük yaşta ölüm ile yüzleşmeleri veyahut babalarından uzakta kalmalarında etken olabilir. Baba Vanga’nın hayatına baktığımızda küçük yaşta annesini kaybetmiş ve bir dönem yatılı yurtta kalarak babasından uzakta yaşamıştır. Bu konum kişiye özel pisişik yetenekler verebilir.
8. Evde Vindemiatrix ile kavuşumu okültizm ve maji konusunda kişiye yetenek vermekle beraber kişiye dullukta yaşatmaktadır.
8. Evde Vindemiatrix ile kavuşumda bir güneş Baba Vanga’nın bilinmeyen ile köprü oluşunu işaret edebilir. Bu kavuşum iki kez dul kalmasını da açıklamaktadır.
8. Ev aynı zamanda cinsellik ile ilgilidir dolayısı ile aşırı cinsellik veya cinsel açlık ya da cinselliğin hiç olmayışı anlamı taşıyabilir . Evliliklerinde cinsellik olmadığı bilinen Baba Vanga’nın sabit yıldız kavuşumu ile bu enerjinin metafizik alana aktığını söylemek sanıyorum yanlış olmaz.
Güneş’inin yöneticisi Venüs Başak burcunda Retrograde ve 7. Evinde düşük dolayısı ile enerjisini güçlü işleten bir pozisyonda bulunmayışı eşleri ile sağlıklı yada tatminkar bir ilişki kuramamış olmasına neden olabilir. Burada Zosma ile kavuşumda bulunan Venüs toplumda kabul edilmeyen davranış ve tutumlar ile birlikte yoksul bir çocuklu, eğitimde kısıtlanma ve gözlerde problemler vermektedir. Baba Vanga yoksul bir çocukluk geçirmiştir, annesini kaybetmesi nedeniyle kardeşlerine bakmak için eğitimi bırakmak zorunda kalmıştır. Sıradışı yapısı sebebiyle toplumun bir kısmı tarafından kabullenilmesi zaman almıştır. Venüs bu konumda yararlı olmaya çalışır. Evliliğinde uyum ve denge kurmaya çalışır.
Merkür’ün 7. Evde Başak’ta corcaroli ile kavuşumuda yine retina ile ilgili problemler anlamına gelir geçirdiği kaza sonucu gözlerine dolan kum yada toprak retinanın zarar görmesine ve görme yetisini kaybetmesine neden olmuştur.
Merkür başak burcunda 7. Evinde spritüel hedeflerini başarmayı sağlayan bir derecede bulunuyor. İnsan ilişkilerinde diyalog ve iletişime inandığını göstermekle birlikte eşini fikir ve mantığına göre seçtiğini gösterir.
Plüton 5. Evde İkizler burcunda menkalinar ile kavuşumda zamanla onur ve popülerlik vermek ile birlikte tehlikeli bir sabit yıldız olması sebebiyle çocuklar konusunda talihsizliği gösterir. Baba Vanga hayatı boyunca çocuk sahibi olmamıştır. 1939 yılında akciğer kanseri olur ve bu süreçte yanına gelen birkaç atlının (sadece kendisinin gördüğü) onu iyileştireceklerini fakat bundan sonra tüm dünyadaki insanların onun çocukları olduğunu söylediklerini söyler. Mars’ın ikizlerde oluşu fikirlerini sonuna kadar savunduğunu ve gerektiğinde sivri dilli olabildiğini göstermektedir. Videolarını izlerseniz sizlerde bunu farkedeceksiniz.
Mars’ın bu evde bulunuşu küçük yaşta aile içindeki sorunlardan etkilendiğini ve kendini kanıtlamak için sorumluluk aldığını gösterir.
Jüpiter’in 9. Evde Akrep’te oluşu hem bilgide derinleşmesini, hem fikirlerinin sınır ötesine ulaşmasını, olgun, ahlaklı ve bilgili oluşunun yanı sıra bir din görevlisi gibi etrafına öğütlerde bulunmasını açıklayabilir. Zuben-el Akrebi kavuşumu ile büyücülük, spritüel konularda, şifacılık ve dönüştürücülük vermektedir. MC Marfik sabiti ile kavuşumu iyilik uğruna verdiği mücadeleyi aynı zamanda otlar ile iyileştirme gücü vermektedir. Vanga otlar ile bir çok insanı tedavi etmiştir.
Uranüs Oğlak Burcunda değişik ve farklı şekilde çalışma vermekle birlikte 12. Ev vurgusu iç dünyasında gel-gitler, arayışlar gerçeklikten kopmaya işaret edebilir.
12. Evinde bulunan ay ile hayatını çok ortaya koyarak duygusal dünyasını ifşa etmek istemeyebilir. Şiron Balık burcunda birilerini kurtarmak birilerine ilaç olmak ister. Güçlü bir şifacı ve karmik sorunların farkında bir bireydir. Özünden gelen ilhamlara açıktır. Ve aynı zamanda fiziksel yarasınıda vermektedir. Şiron’un Famoulhout ile kavuşum hem yaralıyor hem de şifa, simya, öngörü, rüyalar ve öte alemle bağlantı kuran biri haline getiriyor. Bu duyu ötesi durumlardan hayatı boyunca şikayetçi olduğu da bilinmektedir, öyle ki uyuyamıyor ve bundan rahatsızlığını çevresindekilere sık sık dile getiriyordu.
8. Evde bulunan Kad Akrep ise Dünya’ya geliş amacının metafizik ilimlerde son yy. kimsede bulunmayan yeteneklerinde derinleşmek olduğunu ve bu amacını gerçekleştirdiğini gösteriyor.
Sürçü lisan ettiysek affola
Not: Bilgiler hiç bir şekilde kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Astrolojik Olarak Kullanılan Taşlardan Neler Beklenmeli?
Astrolojik bir şifalı taş takmanın etkileri genellikle tahmin edilebilir. Bazı soyuttur, ancak çoğu çok spesifiktir ve kullanıcının doğum haritasına bakıldığında tahmin edilebilir.
Bir şifalı taşı takarken dikkat etmeniz gereken bazı şeyler:
1.) Enerji Değişimi
Bir şifalı taşı ilk kez taktığınızda, ilk olarak kullanıcının enerji alanını etkiler. Hassas kişiler, bazen denedikleri çeşitli taşlar arasındaki etkilerdeki belirgin farklılıkları hissederek bunun olduğunu hissedebilirler. Daha az hassas birçok insan, taşları "hissedebildiklerini" keşfettiklerinde bile şaşırırlar, şüphelendiğim bir şey, taşların titreşimlerine uyum sağlayan kişinin kişisel frekanslarının farkına vardıkları fiziksel bir histir. Ayrıca taşıdığımız taşların gücünün ve saflığının da bir kanıtı olduğunu söyleyebilirim.
2.) İyilik Hissetmek ve Amaç Duygusu
Çoğu insan, şifalı taşlarını ilk kez takmaya başladıklarında bir huzur, memnuniyet ve heyecan duygusu yaşadığını söyler. Bunu, kişisel gelişim ve başarı için yeni iç görüler, ilham ve motivasyon izler.
(Not: Bir şifalı taşı test ediyorsanız ve uzun bir süre rahatsızlık hissettiyseniz, doğum haritanızı kontrol edin. Ayrıca numerolojik olarak tespitini teyit edin. Tavsiyenin doğru olduğu onaylandıktan sonra, şifalı taşın kalitesinden emin olun. Bundan sonra, biraz içe doğru gidin ve sadece "artan ağrıları" deneyimlemediğinizden veya taktığınız taşın enerji ve karmik derslerine uyum sağlamadığınızdan emin olun.
3.) İçsel Değişimin Ardından Dışsal Değişim
Değişimin içimizde başladığını söylüyorlar ve bu çok doğru: iç dünyamıza yaptığımız ayarlamalar dış dünyamızı önemli ölçüde etkiliyor. İnsanlar için önemli sonuçlar üreten şifalı taşların birçok hikayesini duymuş olsak da, kullanıcıların çoğu ilk olarak, ileride başarıya götüren bir kişisel dönüşüm sürecinden geçer. Bazıları için, daha fazla gelir, bir iş terfisi veya bir ilişkide daha fazla barış gibi somut sonuçlar gelişir. Her şey, bir kişinin karmik ve bilinçli olarak taşların ilk takıldığında nerede olduğuna bağlıdır.
4.) Değerli
Taşa karşılık gelen gezegeninin sembollerini güçlendirmeyi amaçlar. Dünya gezegenindeki insan deneyiminin çeşitli niteliklerini temsil eder. Bu nitelikler, bir gezegen taşı kullanılarak güçlendirilir. Örneğin, iletişim Merkür tarafından ifade edilir, bu nedenle daha net konuşma ve yazma becerileri, Zümrüt ile desteklenebilir. Duygular, Ay ile ifade edilebilir, bu nedenle artan bir huzur ve esenlik hissi için İnci takmak faydalıdır. Jüpiter, genişleme ve bolluk gezegenidir, bu nedenle doğal olarak, zenginlikteki artış ve derin kişisel gelişim için Sarı Topaz kullanılabilir.
5.) Gezegenlerin Şifalı Taşlar İle
Her gezegen bir veya iki Zodyak burcuna hükmeder ve bu burçlar astrolojik haritanın 12 evine düşer. Örneğin yükselen Akrep burcunun haritasına bakarsak, Jüpiter haritanın 2. ve 5. evlerine (Yay ve Balık burcunun yerleştiği yer) hükmeder. Jüpiter güçlü bir Sarı Topaz takılarak sadece astrolojik nitelikleri geliştirilmez, aynı zamanda 2. ev ve 5. evin önemi de artar.
6.) Şifalı Taşın Gezegeninin Yerleştirildiği Evleri ve Sembolleri Güçlendirmek
Her gezegen belirli evler ve burçlara hükmederken, astrolojik haritadaki yerleşimleri de astrolojik bir şifalı taş takmaktan etkilenir. Örneğin bir Koç yükselen duygusal güvensizlik ile birlikte 4. evde güçsüz bir Mars’a sahip olabilir. Mars'ı Kırmızı Mercanla güçlendirmek, muhtemelen Mars'ın (canlılık ve cesaret), Mars'ın hüküm sürdüğü evin ve Mars'ın yerleştirildiği 4. evin (daha fazla duygusal güvenlik, aile içi barış ve kişinin annesiyle ilgili şifa karması.) üzerinde etkili olacaktır.
Not: Bir gezegen doğal olarak hayırlıysa, ancak doğum haritasından etkilenmişse veya olumsuz bir eve yerleştirilmişse, karşılık gelen şifalı taşı yine de işe yarayacaktır, ancak etkide daha terapötik olma eğilimindedir. Bu şifalı taştan mümkün olan en derin faydaları elde etmek için muhtemelen daha fazla karmik temizleme ve kişisel gelişim gerekeceği anlamına gelir.
7.) Potansiyel Uyum Dönemi
Şifalı taşların kullanımı, karmamızı olduğu kadar fizyolojimizi de etkileyebilir. Çoğumuzu etkisiz hale getirecek bir dereceye kadar karması var ve güçlü şifalı taşlar verimli bir şekilde gerçekleştirmeye yardımcı olabilir. Kendinizi gerçekten ne kadar iyi tanıdığınızı ve bir şifalı taş takmaya ilk başladığınızda büyümeye ne kadar istekli olduğunuzu yalnızca siz belirleyebilirsiniz. Hayatınızda hayatınızı dolu dolu yaşamanızı engelleyen çözülmemiş kalıplar varsa, ilk taşı koyduğunuzda bu kalıpları ele almanız istenebilir. Zihninizi ve kalbinizi derin büyümeye açık tutmak, değerli taşların etkilerinin daha rahat gerçekleşmesini sağlayacaktır. Sonuç, sizin ve sevdiklerinizin şahit olması için güzel ve tatmin edici olacaktır.
8.) Takdir ve Minnettarlık
Astrolojik şifalı taşınızı sevmek bence çok önemlidir. Şifalı taşınızı sevmek onu etkinleştirmenize yardımcı olacaktır. O da sizi sevecektir.
Doğum Haritası Nedir?
Doğum haritası doğduğunuz anda zodyak üzerinde gezegenlerin bulunmuş olduğu size özel konumu gösterir. Bu harita ile kişisel olan fiziksel ve ruhsal özelliklerinizi, güçlü ve zayıf yönlerinizi, etkilenilen kişilerin özelliklerini, hayatınızda sizi bunaltacak ve ben kimim sorusunu sormanızı sağlayacak alanları tespit etmenizi sağlayacak altın disktir.
Astrolojide Şifalı Taşların Rolü
Astroloji gezegenlerin burçlarda nasıl yerleştiğini inceler. Bir kişinin hayatında ne olursa olsun astrolojik yerleşimde hakîm rol oynayan gezegenler etki eder. Olumsuz yerleşen gezegenler konumları itibari ile bir etki yaratabilirken astroloji bunları düzeltebilmek için bir takım yollar önerir. Bunlardan bir tanesi değerli taşlardır.
Taşlar gezegenlerin konumlarını olumlu yönde etkileyerek sorunların üstesinden gelmeyi sağlar. Değerli taşların kullanımının arkasındaki bilimsel temel her birinin belli bir gezegeni ait kozmik ışınları emmesini ve ışınları kullanıcının vücuduna iletmesini sağlayan ince bir enerji alanına sahip olmasıdır. Sonuç olarak kullanıcının vücudundaki renk ışınlarını dengeler ve zihinsel ve duygusal enerjilerini harekete geçirir. Yüzük veya kolye olarak cilde kişi bu kozmik ışınların vücuduna sirayetini sağlayabilir. Dolayısı ile ilgili gezegenin olumlu etkisi ile ilgili olarak taşların faydasını görebilir. Değerli taşların her biri bağlı olduğu spesifik gezegene ilişkin bir renk tayfına karşılık gelen, bir kozmik renge ilişkindir. Değerli taş kullanıldığında, ışınları emen bir filtre gibi davranır ve emer. Antik astroloji belirli bir değerli taşın kullanılmasının ilgili gezegenin rahatlamasına ve uğurlu etkisinin kazanılmasına yardımcı olduğunu gösterir. Doğal taşların astrolojik etkisi bir batıl inanç ya da efsane değildir. Bilimsel akıl yürütme ile desteklenmektedir. Astroloji çeşitli değerli taşlardan büyük avantajlar sağladı ve gerçek olduklarını kanıtladı. Bu taşların değerlenmesi ve bunların kullanılması sadece estetik değerleri için değil, astrolojik faydaları için de gittikçe daha çok kişi tarafından tercih edilmesini sağlıyor. Bununla birlikte kullanıcının doğru taş seçimi ile ilgili uzman bir astrolog ve taş bilimciye danışması gerekir. Değerli taşın burca uygun takılmaması durumunda ters etkilere sebep olabilir.