İSİS : Aşk ve Bağlılığın Arketipi
İsis asteroidi 23 Mayıs 1856’da Oxford tarafından keşfedildi.
İsis genel olarak birlik, sevgi, sadakat, adanmışlık, sürdürme, sentezleme yeniden birleştirme, diriliş, simya, ruhu geri çağırma, parçalanmanın neticesinde yeniden birleşerek iyileşme, benliğin bütünlüğünü başkalarıyla birleşme yoluyla bulma, kundalini, seks büyüsü, içsel ilahiliğin anası, bütünlük ve ölülerin yas koruyucusu olarak görülür.
İsis asteroidinin doğum haritamızdaki ev ve burç yerleşimi, diğer gök cisimleri ile ilişkisi bize hayattaki deneyimlerimizden sevgi ve bilgeliği sentezleyebileceğimiz, kalplerimizi açabileceğimiz ve sevgiyi yayabileceğimiz bir yaşam alanını gösterir. Bu bakış açısı ile farkındalık oluşursa kişisel bir amaca veya tutkuya bağlanabiliriz. Aynı zamanda diriliş ve iyileşmeye ihtiyaç duyan ruhumuzun parçalanmış kısımlarını ya da dağılmış olduğu yerl eri gösterebilir. Haritamızdaki yerleşim kendimizi sentezleyerek yeniden bir araya getirip daha bütün olabilmemiz için başkalarına yardım edebileceğimiz odak noktasını gösterir. Böylece başkalarını iyileştirirken kendi ruh parçalarımızı geri alarak iyileşiriz.
İsis astrolojide Başak ile arketipsel bir yakınlığı vardır ve kutupluluk yoluyla Balık’ı bütünleştirir. İsis travmalar sonunda benliğimizin nihai olarak iyileşmesini, kayıp parçalarımızın geri alınmasını sağlamak için fiziksel parçalarımız eterik ruh parçalarımızın arasında sevgi ağı örer. Astrolojide İsis, sevgi ve bağlılığın göstergesidir. O yüzeyde ne kadar farklı görülse de dünyamızdaki her şey ile bağlantılıdır. İsis sevgidir, hepimizin birbirimize bağlı olduğumuzu kanıtlayan bilincimizin niteliği, tıpkı yukarımızdaki yıldızlar gibi dünyamızdaki mineraller ile hücreler ve nöronlar ile ilişkilidir. Artık bir bedene sahip olmayan astral alemde yada ötesinde olan sevdiklerimiz ile sevgiyi hissedebilirsiniz. İsis aşkımızın ve bağlılığımızın dirilişini somutlaştıran arketip bir figürdür.
İsis, sadakat ve inancın somutlaşmış halidir. İsis sihirdir. Antik efsanede İsis, gizli adını öğrenerek Ra üzerinde güç kazandı. Burada aklıma Lilith’in Adem’e karşı üstünlük istemesi sebebi ile Tanrı’nın kimsenin bilmediği adını söyleyerek kaçması ile olan benzerliği gelmiyor desek yalan söylerim. Lilith bu ismi söylediği içinde kendisi geri dönmeye ikna edilemedi ve yeni yaratım Havva ile gerçekleştirildi. Yine esas konumuz olan İsis’e dönecek olursak büyülü ritüellerde gizli isimler kullanılmasını yansıtıyor. Alan Oken ve diğerleri İsis ile ilgili iki anlatımda bulunurlar:
Örtülü haldeyken duygu ve arzu yanılsamasına daha bağlıyken, astral alemde açıkta gizlenmiş gerçeğin bilgisine de sahiptir. Örtülü formunda ise olaylara verdiğimiz duygusal tepkilerden aşırı etkilenme potansiyelini yansıttığı ve yaşamımızın geçmişte yaşadığımız duygusal travmalar ve yaralar tarafından yönlendirilmesine neden olma potansiyelini yansıttığı anlamına gelebilir. Sonuç olarak olayları ve insanları gerçekten doğru algılamıyoruz ve bize gizli kalıyorlar. Kişiliğimiz üzerindeki dış etkiler tarafından nasıl koşullandırıldığımızın ve damgalanmış olduğumuzun farkındalığı yoluyla ve kalbimizi ruhumuzla bağlantı kurmaya açarak İsis’in temsil ettiği olumlu niteliklere erişebiliriz.
İsis, Geb’in ve Nut’un kızıdır bu yüzden gecenin ve karanlığın kızıdır. İsis’i Madame Balavatsky “doğanın sembolü” Thom Cavavlli ise Osiris’in katili Seth’e olan merhameti sebebi ile “Tabiat Ana” rolü yansıması olarak değerlendirdi. İsis, diğer tanrıçalar ya da anne arketiplerinin aksine zorlayıcıdır. Çünkü o tamamen idealize edilmiş mükemmel, aşkın iyilik değildir bunun aksine her biri eşit parçadır.
Artık haritanızda 42 numaraya sahip bir astroid bulunduğunu ve şu anda Boğa burcunda seyrettiğini söylemek isterim.